MAHALLENİZİN ÖRÜMCEĞİ !

Büyük Güç, Büyük Sorumluluk Getirir!

Bu yazıya başlamadan önce sizlere kendimle ilgili bahsetmem gereken bir kaç husus var. Bu hususlardan bahsedeyim ki, beni daha iyi anlayabilin! Zira bu yazıyı yazarken sizlere karşı sorumluluğum var 🙂

Öncelikle, yaklaşık olarak 18-19 sene boyunca Spider-Man gibi muhteşem bir karaktere olan ilgimin (yer yer kopukluklar yaşasamda) hiç bir zaman azalmadığını belirtmeliyim. Elimden geldiğince takip etmeye çalıştım. Bu süre zarfında çizgi roman, animasyon, film, oyun, oyuncak (ne varsa artık) haşır neşir oldum. Şu an neredeyse zor hatırlayabildiğim ilkokul bilmem kaç döneminde ilk defa internet kafe de oynadığım açık dünya Spider-Man  oyunu hayatımda önemli bir yere sahiptir. Hele o dönem bilgisayar falan hak getire yani. Ev de akşama kadar ateri oynardık ve internet kafe’ye gidip, 15 dk PC’de oyun oynayınca sevinçten havaya uçardık:))

O dönem aslında arkadaşlarımın aksine bir farklılık hissettim. Herkes CS-FIFA oynarken ben hep farklı oyunlar denemeye yöneldim. Spider-Man oyunu görünce de gömüldüm. İşte, o günden sonra karaktere karşı özel bi ilgim oluştu. Sempatik, yardımsever ve gerektiğinde adamı dumura çeviren birisiydi Spidey. Özellikle sevdiklerine karşı hassas olması, onların başına kötü bişey geldiğinde, Spidey’i, sevdikleri uğruna ölmekten alıkoymazdı.

(Film incelemesine geçmek için aslında fazla da uzatmak istemiyorum. Bu yüzden filmlere de ufak bir değinip incelemeye geçeceğim. Meraklandığınızın farkındayım.)

Peter Parker, o dönem okuduğum hikâyeler de her ne kadar genç olursa olsun, yeri gelince olgunca kararlar alabilen, zekâsı sayesinde en zor durumların bile üstesinden gelebilen, inandığı şeyi yapmaktan asla vazgeçmeyen birisiydi. Bu yüzden hayrandım kendisine. İşte o dönem,2002 yılında çıkan Tobey Maguire’ın Spider-Man olarak yer aldığı Spider-Man 1 ‘den karakter origini olarak istediğimi almıştım. Spidey’in kostüm tasarımı, karakter gelişimi ve oyunculuklar beni büyülemişti. İkinci film olan Spider-Man 2 (ilk filmden sonra beklentim artmıştı ve çok daha iyi bir film bekliyordum ki, tam da beklediğim gibi oldu!) çıktığın da benden tam puan aldı. Ve Tobey Maguire’ın bulunduğu son film yani Spider-Man 3 çıktığındaysa (Çıkmaz olsaydı!) Venom faktörü çok saçma bir şekilde işlendi ve hayal kırıklığına uğradım. Daha sonra ki Andrew’in yer aldığı The Amazing Spider-Man filmlerine ise pek ısınamadım. Herif çok cool duruyordu. Yeterince sempatik bulamadım. Kostümü yakıştıramadım vb.The Amazing Spider-Man serisinin beni pek etkilediğini söyleyemem yani!

Ve işte geldik 2017.

Spiderman Homecoming. Örümcek Adam Eve Dönüş. Bakalım nasıl dönmüş!

Film duyurulduğun da merak ve heyecanla beklediğimi söylemeliyim ama hiç bir zaman beklentimi yüksek tutmadım. Aklımdan geçen tek şey “tamam abi, Tom Holland iyi güzel hoş rolün üstesinden gelebilecek bir çocuğa benziyor ama liseli muhabbeti lütfen uzamasın!” oldu.

Bir origin filmi olmasını ve Ben amca falan filan olaylarını tekrar izlemeyi zaten beklemiyordum, öyle de oldu. Daha filmin başında siz zaten biliyorsunuz diye konuya girdi herifler. Filmin başların da, Ultron sonrası uzaylılardan geriye kalan mükemmel ötesi teknoloji kötü niyetli kişilerin ellerine geçer(ki bu kişilerden bazıları Vulture, Thinker, Shocker gibi sağlam düşmanlar).Sanırım filmin en sağlam olduğu yer de zaten burası, en azından bence burası! Villain’ler gayet sağlam ve bununla birlikte eski Batman yeni Vulture’ımız Michael Keaton’ın performansı adeta beni benden aldı.Buraya kadar herşey güzeldi,amaaaa…

Liseli Peter’ın o lise hallerine hiç alışamadım be! İnanılmaz bayık ve sıkıcı geçen dakikalardı o saniyeler benim için.Oysa ki çizgi romanları soluksuz okumuştum ve bu derece sıkıldığımı hiç hatırlamıyorum.Film’de ki liseli esprilerine, repliklere gülmedim.Siyahi bir kıza aşık olmadım.

Flash Thompson’ın Nörd halini sevmedim. Çünkü çok saçmaydı. Peter’ın Youtuber’lık olayına gelince, her ne kadar onu bu inceleme içerisinde olumsuz değerlendirmeyecek olsamda, tamam abi günümüzün trendi ama yapmayın ya Spider-Man Youtuber olmasın işte. Spider-Man’in mahallemizin örümceği olması bir yana, herifin yaşadığı ortamın bi ağırlığı bi tonu vardı . Herif çok fazla doğallığın içerisinde kaybolmuş. Filmin karaktere sunmaya çalıştığı içimizden birisi imajı olmamış. Üzerine çalışılması lazım.

Filmin ilerleyen saniyelerinde yine Stan Lee dayımızı pencereden bakarken görüyoruz!

Mahallenizin örümceği, Tony Stark’tan kıyafetini (Kıyafet’in göz kısımları tamam oynuyor, iyi hoş’ta,gözler şekil olarak çok garip olmuş , beğenmedim! Onun dışında kıyafette herhangi bir problem gözüme ilişmedi. ) aldıktan sonra başlıyor sağ da sol da kötü adamlarla kavga etmeye. Vulture’ımız, biriciğimiz, Michael Keaton’ımız arada bir bu kavgalar sırasında gelip tokadı basıp gidiyor sevgili Spidey’e. Taa ki, bu, filmin sonuna kadar hatta sonunda da bu sahnelerle karşılaşıyoruz.Aksiyon sahnelerinin çokta üzerine düşülmemiş sanki. Örümceğin, o esnekliği,yeteneği, aksiyon kısmı zayıf kalmış. Gökdelenler arasında ağlarıyla süzülmek Spidey’in ruhunda var ama nedense filmin büyük kısmı ya araç kullanan ya koşan ya sağa sola zıplayan örümceğin etrafında dönüyor. Teknoloji gelmiş, Spidey’de ki o esneklik, olaylara anında tepki verme hissiyatı gitmiş sanki. Tabi bu arada Spidey’in filmin bir noktasına kadar kıyafetsiz bir hiçim mentalitesinde olması ve filmin tam offf yeter daa dedirten yerine gelindiğindeyse Tony’nin bu muhabbete kıyafetsiz bir hiçsen zaten onu haketmiyorsun diyerek olaya noktayı koymasının takdirimi kazandığını söyleyeyim. Lise muhabbetlerine değineyim mi diye düşünüyorum da filmdeki espriler replikler falan aklıma geldikçe tadım kaçıyor. Sorgu modu muhabbetinin olduğu kısım ufaktan tebessüm ettirse de film de daha yaratıcı daha güzel replikler görmek isterdim. Normalde somurtkan birisi olmadığımı ve kolay güldürülebilir bir insan olduğumu göz önüne getirince ortalamanın üzerindeki bir kitlenin filmin ucuz esprilerine gülmesi beni düşündürmüyor değil. Daha fazla uzatıp filmdeki herşeyi anlatmak değil de sizlere de birşeylerin kalmasını istediğimden yazıyı burada sonlandırıyorum.

Özet Olarak;

Aksiyonu yavan, karakter gelişimi kısmen iyi, oyunculukları iyi, replikleri idare eder ortalama bir Spidey filmiydi. Benim için hala en iyi Spider-Man filmi Spider Man 2’dir.Umarım gelecek filmler beklentimi karşılar da, sevdiğim bir karakteri Sinema da görmekten yeniden zevk alırım. Tom Holland gelecek için umut vadediyor. Potansiyeli var ama daha çok çalışması lazım.

-Bir sonraki incelememizde görüşmek üzere…

[vcfastgallery columns=”3″ fg_type=”photoswipe” fg_main_color=”#fc615d” fg_secondary_color=”#ffffff” fg_thumbs_grid=”thumbnail” fg_thumbs_lightbox=”full” images=”3263,3262,3261″]
Share.

Leave A Reply

Exit mobile version