MYTH OF EMPIRES : Pirinç Tarlaları Kana Bulandı! | Oyun İnceleme | Action, Adventure, Indie, MMORPG, RPG

GİRİŞ:

“Myth of Empires, Angela Game tarafından geliştirilen yeni bir Survival-Combat MMORPG bla bla oyunu. Aslında oyunla ilgili biraz önyargılıydım ve soğuktum. Bu önyargımı biraz olsun kırdı. Bununla birlikte, birçok şeyi de doğru yapıyor ve oldukça içine çekiyor. Ancak, bazı sorunları da mevcut. Konuşacağız…”

HİKAYE:

“Myth of Empires, oyun dünyasında nadir görülen bir yapım olmaya aday. Hikaye konusunda pek üzerine düşünülmemiş. Ana odağı kesinlikle hikaye değil. Yine de ufak bir lore üzerine konuşulabilir. Devasa bir savaşın tüm yerel imparatorlukları yerle bir etmesinin ardından, yeni bir imparatorluk kurmak için mükemmel bir konumdasınız. Azim ve kararlılıkla, bu dünyanın yönetimini ele geçirebilirsiniz. Özetle, ana odağımız bu.

Bir çok oyunda kendi hikayelerinizi kendiniz yaratabilirsiniz ve belki burada da sizin için aynı durum oluşur. Arkaplan hikayesi sağlam olsaydı ve farklı maceralarda kendimizi bulabilseydik, belki de kendimize: “Oyun bittiğinde ben bu oyuna yeniden başlamalı mıyım?” sorusunu soracak ve “Evet!” cevabını verecektik. Ama şu haliyle ben maalesef “Hayır!” diyorum.”

GRAFİKLER, SESLER VE MÜZİKLER:

“Myth of Empires, grafiksel olarak son derece göz alıcı bir oyun. Bitkiler rüzgarda dans ediyor ve karakter modelleri gerçek insanlara benziyor! Göller ve nehirler gayet hoş gözüküyorlar. Ayrıca, küçük görsel detaylar da mevcut. Bir şeyler toplarken ufak tefek ayrıntılarda grafik konusuna verdikleri önemi gerçekten görebiliyorsunuz.

Müzik; yumuşak, sakin bir etkiye sahip ve hoş. Ancak,  sadece arada sırada çalıyor. Neyse ki, çevre sesleri işlerini iyi yapıyorlar. Cırcır böcekleri cıvıldıyor, kuşlar ötüyor ve yapraklar hafifçe hışırdayarak gerçekçi bir his veriyor. Bununla birlikte, geceleri gerici bir ortamı var. Sesler konusunda kötü diyebileceğim pek bir soruna rastlamadım. Bu konudaki şikayetim müziklerin azlığı ve güzel müzikleri çok az duyabilmemiz oldu.”

OYNANIŞ:

“MOE’deki kaynak toplama deneyimini gerçekten beğendim. Her ağaçtan kesme vuruşunun ağırlığını neredeyse hissedebiliyorsunuz. Her kaya parçalanırken çekiç darbeleriyle patlıyor. Bu detaylar, gerçekçi ve sıkıcı olmayan bir kaynak toplama deneyimi sunuyor.  Myth of Empires’ta yapı inşa etmek ise oldukça tatmin edici bir his veriyor. Ancak, yanlış bir yerleştirme yaparsanız veya yanlış yere bir şeyler inşa ederseniz, yapıları yer değiştirmek isterseniz yok etmek zorunda kalıyorsunuz. Bu özellikle can sıkıcı, çünkü bir yapıyı yok etmek size inşa malzemelerini geri vermiyor. Birçok kaynağa ihtiyaç duyulmasıyla birleşince, eziyete dönüşüyor. Oyuncunun yanlış yapıları hareket ettirmesine izin vermek, daha iyi olabilirmiş.

Ordularınızı kurmak için ise farklı yöntemler mevcut: Etrafta bulduğunuz karakterleri kendi tarafınıza katabilir, gerekirse onlara işkence edebilir ve yanınızda olmaya zorlayabilirsiz. Tabi bunların farklı şartları ve gereklilikleri var. Bütün bu ihtiyaçları gidermek sıkıcı olabilir, zira kıtlığın çok hissedildiği bir dönemdeyiz. Bu arada, haydutlarla ve vahşi hayvanlarla savaşabilir, hatta savaşçılarınızın size yardım etmesini sağlayabilirsiniz. Dövüş sistemi, dövüşe biraz daha gerçekçilik katmak için Kingdom Come: Deliverance’daki 8 yönlü sisteme benziyor.

Harita konusundaysa oyunun çok büyük bir dünyasının olduğunu söylemem gerekiyor. Harita’nın bir ucundan diğer ucuna gitmek isterseniz bu muhtemelen 3 saate yakın sürecektir. Tabi yol üzerinde saldırıya uğramanız olası. Ölürseniz anlamı kalmaz… :))

Oyunun dünyası kağıt üzerinde çok etkileyici görünmesine rağmen, pratikte pek işlevsel değil. Mantığını anlayabiliyorum. Büyük bölgeler, oyuncuların imparatorluklarını engelsiz bir şekilde inşa etmelerini sağlıyor, ancak işte tam da burada sorun başlıyor. Bu oyunda; Savaş, gösterilenin aksine çok az, çünkü çok fazla kaynak toplamak ve bu kaynaklar için yolculuklar yaparken zaman kaybetmek, savaşmanız için gerekli olan motivasyonu size sağlamıyor, modunuzu düşürüyor ve sizi yoruyor. Rakiplerinizle bu büyük dünyada çok fazla haşır neşir olamıyorsunuz. Çünkü bu dünya hepinize yetiyor. Oysa, daha küçük bir harita, oyuncuları daha fazla etkileşime zorlardı ve kaynaklar için bir mücadele yaratırdı, oyuncu deneyimlerine bir gerilim ve zorluk katardı. Savaşlar daha fazla olurdu ve aksiyon insanları bu oyuna daha fazla bağlayabilirdi.

SON SÖZ:

Myth of Empires, geniş bir harita ve etkileyici grafikleriyle dikkat çekiyor. Ancak, bazı noktalarda oyunun potansiyelinden ödün verdiğini düşünüyorum.

Büyük bir haritası olması, her ne kadar görsel olarak etkileyici olsa da, pratikte biraz olumsuz. Oyunun büyük bir kısmını haritayı keşfetmekle geçirmek, bazen yorucu olabiliyor. Ayrıca, kaynak toplama ve savaşçı edinme gibi bazı oyun mekanikleri de daha dengeli olabilirdi.

Ancak, bu eleştirilerin yanı sıra, oyunun atmosferi ve detaylarına da hayran kalmamak elde değil. Toplayıcılık mekaniği ve yapı inşa etme süreci oldukça tatmin edici. Ayrıca, oyunun genel teması ve atmosferi de gerçekten benzersiz.

Sonuç olarak, Myth of Empires, bazı eksiklikleri olsa da, genel olarak keyifli bir deneyim sunuyor. Geliştirici ekibin ilerleyen zamanlarda bu eksiklikleri gidererek oyunu daha da geliştireceğine inanıyorum. Gameologs Puanımızı aşağıda bulabilirsiniz. Keyifli Oyunlar! :))