Clair Obscur: Expedition 33, uzun zamandır oyunlarda hissetmediğim bir şeyi bana tekrar yaşattı: hayranlık. 2020 yılında Fransa lokasyonlu kurulan Sandfall Interactive isimli şirketin bu işi inanılmaz olmuş. Ubisoft‘un eski çalışanlarını da bünyesinde barındıran Sandfall Interactive gerçekten mükemmel bir işe imza atmış. Oyunun bu başarısının ardından, Ubisoft hasetinden patlıyordur. Oyunun her bir parçası, baştan sona tutarlı ve özenli bir işçilikle örülmüş. Sadece iyi vakit geçirmek isteyen biri için de, derinlemesine bir deneyim arayanlar için de çok güçlü bir oyun olmuş. Persona serisinden izler taşısa da, hem atmosfer hem mekanikler açısından bambaşka bir yerde duruyor.

Oynanış: Klasik Formülün Üzerine İnşa Edilen Dinamik Sistemler

Clair Obscur: Expedition 33’ün en dikkat çekici yönlerinden biri kesinlikle oynanış. Persona gibi sıra tabanlı yapıyı temel alıyor ama üzerine çok güzel sistemler eklenmiş. Parry, Dodge, Pico Toplama (Rune toplama gibi) ve Lumen seviyesi kasma gibi yeni mekanikler sadece savaşa değil, taktiksel derinliğe de katkı sağlıyor. Özellikle zorlayıcı boss savaşlarında bu sistemlerin aktif kullanımı, oyuncuyu hem zihnen diri tutuyor hem de kazanılan savaşlar sonrası tatmin edici bir başarı hissi sunuyor.

Kimi zaman klasik JRPG yapılarındaki monotonluk bu oyunda neredeyse hiç hissedilmiyor. Her karşılaşma, her yeni düşman, farklı bir şeyler gerektiriyor. Bu da uzun saatler boyunca sıkılmadan oynamayı mümkün kılıyor.

Grafik ve Atmosfer: Bir Tablonun İçinde Kaybolmak

Oyunun sanat tasarımı gerçekten etkileyici. O kadar ki bazı sahnelerde elimde kontrolcüyle kalıp sadece manzarayı izlediğim oldu. Renk paletinden ışık kullanımına kadar, estetik olarak Clair Obscur: Expedition 33 tam bir başyapıt. Ana boss’lar ise adeta dijital sanat galerilerinden fırlamış gibi tasarlanmış. Mini boss’lar arasında görsel tekrarlar var ama oyunun genel sanatsal bütünlüğüne zarar verecek boyutta değil. Bazen sadece yürümek bile bir zevke dönüşüyor. Clair Obscur: Expedition 33 bunu gerçekten başarıyor.

Hikâye: Tanrısal Bir Fırçayla Yazılan Ölüm

Hikâye tarafında oyunun yarattığı fikir beni gerçekten etkiledi. “Paintress” adında tanrısal düzeyde bir varlığın peşindeyiz ve bu karakter öyle bir güce sahip ki, çizdiği rakam kaçsa, o yaştaki insanlar ölüyor. Bu fikir hem çok orijinal hem de tüyler ürpertici. Hikâyede öyle yerler var ki, bir anda boğazında bir yumru hissediyorsun. Dramatik, karanlık ve yer yer acımasız ama bir o kadar da anlamlı bir konusu var. Karakterlerin kararları, ortamların tonu, düşmanların temsili… hepsi bu büyük hikâyenin parçaları.

Müzikler ve Sesler

Müzik tarafına geldiğimizde Clair Obscur: Expedition 33 resmen coşuyor. Oyunun müziklerini Lorien Testard bestelemiş. Kendisinin geçmişte müzik öğretmenliği yaptığını öğrendikten sonra her notada o eğitimli kulağın izi olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.

Lumiere” isimli parça başta olmak üzere, birçok sahne müzikleriyle adeta can buluyor. Özellikle dramatik yerlerde giren o minimal ama iç titreten melodiler, atmosferi ikiye katlıyor. GOTY olur mu bilinmez ama müzik kategorisinde kesinlikle ödül alması gerekiyor, hatta bana kalırsa hak ediyor da.

Clair Obscur: Expedition 33, sadece etkileyici görselliği ve sıra dışı hikâyesiyle değil, aynı zamanda yıldızlarla dolu ingilizce seslendirme kadrosuyla da dikkat çekiyor. Oyunun karakterlerine hayat veren oyuncular, performanslarıyla bu karanlık ve sanatsal dünyayı daha da derinleştiriyorlar.

️ Seslendirme Kadrosu ve Karakterler

  • Charlie Cox (Gustave): Daredevil dizisinden tanıdığımız Charlie Cox, Expedition 33’ün lideri Gustave karakterini seslendiriyor. Gustave, Lumière şehrinde yaşayan becerikli bir mühendis ve insanların geleceğini kurtarmak için Paintress’e karşı mücadele ediyor.

  • Jennifer English (Maelle): Baldur’s Gate 3’teki Shadowheart rolüyle tanınan Jennifer English, utangaç ve yalnız bir genç olan Maelle’ye ses veriyor. Maelle, Expedition’ın en genç üyesi olarak, Lumière’den kaçıp dünyayı keşfetme hayaliyle bu yolculuğa katılıyor.

  • Kirsty Rider (Lune): The Sandman dizisinden tanıdığımız Kirsty Rider, parlak bir bilgin ve büyücü olan Lune karakterini seslendiriyor. Lune, ebeveynlerinin çalışmalarını sürdürmek ve Paintress’in gizemini çözmek için her şeyini feda etmiş bir karakter.

  • Shala Nyx (Sciel): The Old Guard ve Cyberpunk 2077: Phantom Liberty gibi yapımlarda yer alan Shala Nyx, sakin ve neşeli bir savaşçı olan Sciel’e ses veriyor. Sciel, trajik geçmişine rağmen her günü neşeyle karşılayan bir karakter.

  • Andy Serkis (Renoir): The Lord of the Rings ve Black Panther gibi filmlerden tanıdığımız Andy Serkis, acımasız bir kararlılıkla hareket eden Renoir karakterini seslendiriyor. Renoir, ailesini kurtarmak için her şeyi göze almış bir adam.

  • Ben Starr (Verso): Final Fantasy XVI’daki Clive rolüyle bilinen Ben Starr, gizemli ve tehlikeli bir yabancı olan Verso’ya ses veriyor. Verso’nun niyetleri belirsiz, ancak Expedition’ın her adımını dikkatle takip ediyor.

  • Rich Keeble (Monoco): Loyal, eloquent ve terrifying olarak tanımlanan Monoco karakterini seslendiren Rich Keeble, oyunun ilerleyen bölümlerinde karşımıza çıkacak.

  • Maxence Cazorla (Esquie): Fransız aktör Maxence Cazorla, oyunun mistik yaratıklarından biri olan Esquie’ye ses veriyor.

Eksiler: Ufak Bir Yorgunluk, Sonlara Doğru

Oyunda eleştirilebilecek çok fazla şey yok ama objektif bakmak gerekirse, bazı bölümler hikâyeyi gereksiz yere uzatıyor hissi veriyor. Ama bu, oyunun bütününe baktığında gerçekten çok küçük bir kusur.

Kimler İçin? – Persona Sevenlere, Sevmeyenlere ve Daha Fazlasına

Eğer Persona gibi sıra tabanlı RPG oyunlarını seviyorsan, ama biraz daha farklı bir tat arıyorsan, Clair Obscur: Expedition 33 seni çok mutlu edecek. Ya da Persona’nın oynanış sisteminden dolayı uzak duruyorsan ama hikâye odaklı oyunlara ilgin varsa, yine doğru yerdesin. Burada sanat var, dram var, mutluluk var,  oyunculuk var, müzik var. Yani gerçek bir deneyim var.

Sonuç: Clair Obscur: Expedition 33, Hafızalardan Silinmeyecek Bir Deneyim

Clair Obscur: Expedition 33; hikâyesiyle birlikte düşündüren, ağlatan, güldüren, atmosferiyle büyüleyen, müzikleriyle ruhu okşayan bir oyun. Bugüne kadar oynadığım en sanatsal işlerden biri olabilir. Her yönüyle özenli, yaratıcı ve farklı bir oyun arıyorsan — seni içine alacak bir dünya istiyorsan — Clair Obscur: Expedition 33’ü kesinlikle kaçırma.

Clair Obscur: Expedition 33 - Genel Değerlendirme

98%
98%
Awesome
  • Gameologs Puanı
    9.8
  • User Ratings (0 Votes)
    0
Share.

Leave A Reply

Exit mobile version